Haftalik Degerlendirme (03.12.2018 - 07.12.2018)

Bu hafta garip bir haftaydı. Cuma günü dolar endeksi bence G-20 hayal kırıklığı olacak derken ABD endeksleri yeşil kapattı. ABD’de tahvil faizleri düştü, biz de tahvil ihalesi haberi düştü (belki de denk geldi) tahvil faizleri ortalama %1,9 arttı (belki de Pazartesi günkü enflasyonu fiyatladırlar, ben enflasyonun beklenti ya da beklenti altı geleceğini tahmin ediyorum. Nedenini sormayın:), teknik bir nedeni yok tamamen içgüdüsel), döviz sepeti yükseldi. 

Dolar Endeksi

S&P

ABD 2 ve 10 Yıllık Tahvilleri

TR-10 Yıllık Tahvil Faizi

Döviz Sepeti

Belki de tamamı DXY hareketi sebebiyle olacak, bu arada endekse de alım geldi (banka hisselerine de kapanışta alım geldi, %1,46 arttı). 

Bankacılık Endeksi

Yani bir anda 3 silahşor de kılıcını çekti. Haftaya anlarız bakalım kim haklı.

Powell FED faiz oranları tarihi standartlarının altında ve nötr faiz aralığı geniş tahmin aralığının hemen altında (“Interest rates are still low by historical standards, and they remain just below the broad range of estimates of the level that would be neutral for the economy”) dedi ama tutanaklarda FED üyeleri öyle aman aman fikir değiştirmemişlerdi. 

Şimdi bitmez tartışmamız FED ne yapacak. Zaten basından okuyorsunuzdur. Tabi faiz arttırmasın ya da az arttırsın bizim işimize gelir ama bilanço daralması devam ediyor. Bırakın vazgeçmeyi yavaşlar mı tartışması bile bize nefes aldırıyor:). Ayrıca bence bizim için aşağıdakiler en az FED kadar önemli:

• G-20’nin çıktısı (Trump ve Şi Cinping 90 günlük ateşkes imzalamışlar. Baktılar endeksler yerlerde sürünüyor, ABD’de şirketler yeter diye bağırıyor, Çin’in parası “doğal” sebeplerle değer kaybediyor…). Nefes alır piyasalar bana göre, piyasa ateşkes kısmını okur bir süre problemin çözülmediği kısmını değil. Belki çözülür diye bakar bir süre bana göre.
• Çin’in büyümesi

• Avrupa’daki siyasal sorunlar (bu arada AB ekonomisindeki belirgin zayıflama ve yatay enflasyon seyrine karşılık ECB tahvil alım bitirme planından vazgeçmedi. Biz FED’e bakarız ama ECB çok önemli bence. Eğer ECB vazgeçmezse bizim bankalar ve şirketler borç almak için daha yüksek faiz ödemek zorunda kalırlar. Bununla baş etmenin yolu ülke riskini düşürmek bilebildiğim kadarıyla). Avrupa demişken umarım yeni bir krizimiz olmaz.
• Petrolün öngörülemez hareketleri, İran, Suriye, Ukrayna-Rusya, S-400, seçimler vs. bizim için FED’in ne yaptığı kadar önemli. Piyasa iyiyken bunlar görülmez ama piyasa bozulduğu an piyasasının bulacağı mazeretler çok fazla.

Petrol bu ara gerçekten çok oynak. 6 Aralık’ta OPEC toplantısı var. G-20’de Putin ve S.Arabistan veliahdının selamlaşması ne kadar güzeldi öyle. İyi çalışmışlar. Tabi öldürülen gazeteci (her ne kadar S. Arabistan iyi bir silah müşterisi olsa da ABD’nin) ve Ukrayna meselesini de (suni gündemde olabilir tabi) koyunca menüye esasında ortam gerilmeye çok müsait.

Varlığa Dayalı Menkul Kıymet (VDMK) olayı nakit yaratmak açısından önemli kamu bankaları için anladığım kadarıyla. Miktar yanılmıyorsam 3-3,5 milyar TL. Bu az bir miktar bence. Sorun bu varlığı kim alacak. Okuduklarımdan benim anladığı şöyle: Ahmet’in Ayşe’ye borcu var. Ayşe Mehmet’e diyor ki, bak benim Ahmet’ten alacağım var, bu alacağıma karşılık ben sana tahvil verim. Sorun Mehmet’te şu an. Mehmet’in parası varsa ister alır ister almaz. Bu arada Mehmet banka ise zaten bankaların neredeyse kredi vermeme noktasına geldiğini TCMB sunumu da gösteriyor (aşağıda). Mehmet eğer gidip bu tahvili Merkez Bankası’na verir ve karşılığında nakit alırsa bu durumda para basılmış olur deniyor. Diğer taraftan yanlış hatırlamıyorsam bu yalanlandı. Merkez Bankası devreye girmeyecek dendi. Benim bu hikayeden anladığım bu. Belki de Emlak Konut’un piyasadaki konutları alacağı tarzı haberler vardı. Belki hikaye bununla alakalıdır. Ekonomistler en doğrusunu anlatır (Eğer bir şekilde bu süreç kontrolden çıkarsa ve işler çok kötüleşirse daha önce ne olduğu burada). Esas bence piyasanın beklediği haber sorunlu kredi hikayesi. Bunun ne olacağı hakkında sanırım bir belirsizlik var. Seçimler öncesi bu tip gelişmelerin olması “normal”, geçen haftada da seçim konusunda yapılan çalışmalardan yine bahsetmiştik.

Bazı şeyler konuşmadan önce gönlümden geçeni söyleyeyim: Enflasyon ve işsizlik düşsün, kaliteli (Ar-Ge, inovasyon vs.) büyüme olsun, eğitim sistemimiz tüm dünyada örnek alınsın, rekabet gücümüz yukarıya fırlasın, gelir dağılımı eşitsizliği çok azalsın, kişi başı milli gelir artsın vs. Örneğin 4 sektöre gelen teşvikler tabi kısmen olumlu etki yaratıyor (ben seçimlere kadar devam edeceğini hal düşünüyorum). Dış ticaret açığının düşmesi “olumlu”, tabi neden düştüğünü kurcalamazsak. Ekonomik güven endeksi artarak Kasım ayında 73,7 olmuş (100’den büyük olması iyimserliği işaret eder). Doğalgaza indirim olabilir haberi. Ar-Ge harcamalarında artış olmuş. Tabi bunlar güzel de ekonominin nasıl olduğunu resmi ağızdan okumak isterseniz TCMB sunumuna bakabilirsiniz. Benim anladığım kadarıyla maalesef henüz mavi boncuk dağıtacak bir durum yok (örneğin konkordato haberleri, kapasite kullanım oranını Mart 2015'ten bu yana en düşük seviyesine gelmiş olması vs.). 

Yeniden değerleme oranı (halk diliyle zam) %23,73 olmuş. Bu rakam umarım beklenen enflasyon değil de, enflasyon üstü kardır:)

CDS’e geçen hafta da dikkat çekmiştik. Oradaki yükseklik benim kafamı hala kurcalıyor. Bilebildiğim kadarıyla SWAP piyasası hala eskisi gibi değil. Belki de etmenlerden biri budur. Belki de yaklaşık olarak konuşursak banka faizi %22, TCMB faizi %24 enflasyonun %25’de olmasından kaynaklanıyordur. Belki de bir süredir kafamı kurcalayan tahvil faizlerindeki düşüştür. Umarım orada da en kısa zamanda iyileşme görürüz.

Yıl sonu rallisi ile ilgili yazıyı okumak isterseniz, buraya tıklayabilirsiniz.

Sektörler	Bakış Açısı
Bankalar	En son böyle konuşmuşuz: “Faiz düştükçe bankalara olumlu bakarım”. Öyle de yaptım, hala olumsuza dönmedim.
Holdingler	Hala en fazla SAHOL’u beğeniyorum
Havayolları	Hala aynı yerdeyim: “Hala pozitifim”.
İletişim	Hala pozitifim.
Petro-Kimya	Petrol fiyatlarındaki hareket karar verdirici oluyor kafamda. Fakat öyle aman aman pozitif değilim.
Demir-Çelik	Hala aynı yerdeyim: “Haber akışı belki olumluya dönmemi sağlar kısa bir süre ama uzunca bir süredir olumsuzum”.
Beyaz-Eşya	Hala satışta ilk aklıma gelen hisse olmuyor. Bu haberde bilançoya yarar bence. Benzer bir haberi daha önce TCELL için de konuşmuştuk galiba.
Savunma-Teknoloji	Ah Aselsan vah Aselsan. Hafta içi kısa bir moment konuştuk. Problem bence yatırımcı alıyor Aselsan’ı sonra bakıyor yürümüyor, satıyor sonra başka bir yatırımcı alıyor. Böyle olunca da Aselsan bir yere gidemiyor. Bu yüzden 1-2 günlük hareket dışında alım varantını elimde tutamıyorum.
Otomotiv	Sektördeki daralma sebebiyle kafam rahat etmiyor. Geçen haftada şöyle bakmışız: “Ucuz diye alım geldiğini görüyorum ama hala olumlu bakmıyorum”. Varantçı olarak harekete giriyorum (Sinan Bey’in kulakları çınlasın) ama örneğin haftaya satış olsa ona da girerim.
Emlak	Hala olumlu bakmıyorum.
XU030	Uzun bir süre çıkarız düşeriz böyle takılırız gibi me geliyor endeks bazında. Rüzgar esince gideriz, dertleri hatırlayınca satarız. Ta ki piyasa ekonomi de iyileşme sinyali alıncaya kadar. Nefes almak ve yürüyüşe/koşuya çıkmak arasında bence fark var (Blogu eskileri bilir demeye çalıştığım ben olsam kemerlerimi gevşetmezdim)
USDTRY- EURTRY	“Alıma hala dönmedim”. Fakat yazının başında konuştuklarımız da aklımda.
XAUUSD	Nötre döndüm.
BRENT	O kadar oynak ki, tamamıyla ilgi dışı. OPEC var konuştuk

Takvim

Hafta için bir sürü PMI verisi gelecek. Buradan bakabilirsiniz. Ayrıca

Pazartesi

TR-Enflasyon

Salı

İngiltere Merkez Başkanı (BoE) Başkanı Carney Konuşması 

Çarşamba

ABD- ADP Özel Sektör İstihdamı

ABD- Fed Başkanı Powell’ın Yorumları

Cuma

ABD-Tüketici kredileri

ABD-Tarım Dışı İstihdam (Kas)

NOTLAR

- Kullandığım yöntem

CANSLIM

DARVAS

SWING

- Sıkça sorulan sorulara bakmak isterseniz: SSS

- Bloga destek olmak için ADBLOCKER gibi reklam engelleyici programları bu sitede kapatmanız ya da işlevsiz (disabled) hale getirmeniz yeterli olacaktır.