Haftalik Degerlendirme (17.09.2018-21.09.2018)

Öncelikle kaplumbağa projesi güzel gidiyor. Benim KYJ öğrenmeye devam ediyor. Zaman alacak, kuralları uygulamak zor. Hatta varant için oynadığım parayı da ona devredeceğim. Ben piyasadan çıkmıyorum (gerçi tavşan dağa sürtmüş/küsmüş…..çıksam ne olur). Sadece sahada oynamak yerine sahada ne oynayacağımıza odaklanacağım yani plan kısmına geçiyorum. O uygulayıcı olacak. Ben kendisine güveniyorum. Bakalım nasıl gidecekJ

TCMB’nin faiz kararı güzeldi ama değişmeyen kural yine değişmeyecek. TCMB kararı tek başına derde deva olmaz, sadece zaman kazandırır. Bu kararın ardından tahvil faizleri düştü, TL değerlendi. Diğer taraftan kararın işsizlik arttırıcı, büyümeyi düşürücü etkisi var. Uluslararası yatırımcı gözüyle bakarsak, kırılgan beşlinin enflasyon ve faiz oranları şöyle: 

Yani TCMB faizi yüksek ama diğer ülkelerle kıyaslayınca yani faiz/enflasyon oranlandığında sadece G. Afrika’dan yüksek. Eğer bizim zirvedeki enflasyonumuz %21 olacaksa (herkes bir fikir söylüyor ben de ortalama aldım, yani uydurma bir rakam, güvenmeyin) esasında faiz/enflasyon oranımız bize yüksek faiz vermeyeceğimizi söylüyor. TCMB faizi arttırdı diye ne tüm sorunlar çözülür ne de kötüleşir. Görmek lazım. Kritik nokta enflasyon bir şekilde yüksek kalmaya devam ederse, yani artmasın ama yavaş yavaş düşsün, bu durumda bizim bu süre zarfında faizi indirmemiz gerekiyor. Bu arada Sayın Çetinkaya şöyle demişti

“Orta vadeli tahminleri üretirken, maliye politikasının orta vadeli bir bakış açısıyla enflasyonu düşürmeye odaklı olarak ve para politikası ile eşgüdüm hâlinde belirlendiği bir görünüm esas aldık. Bu çerçevede, kamunun iktisadi faaliyeti destekleyici duruşunun yerini nötr bir duruşa bırakacağını, ayrıca kamu kontrolündeki fiyat ve ücretlerin geçmişe endekslemeyi azaltacak şekilde büyük ölçüde enflasyon hedefleri ile uyumlu olarak belirleneceğini varsaydık. Bu çerçeve, enflasyonu düşürmeye ve makroekonomik dengelenme sağlamaya yönelik güçlü politika koordinasyonu ile risk primi ve belirsizlik algılamalarında kademeli olarak iyileşme öngörüyor” (Kaynak). Dikkat çekmek için koyulaştırmayı ben yaptım. Örneğin hedeflenen enflasyon %13,4 ve gerçek enflasyon %22 ise TCMB varsayımında enflasyon sebebiyle kamu kontrolündeki maaş zamlarının %13,4 olarak yapılacağını varsaymış.

TCMB faiz artışı büyüme, işsizlik, borç ödeme üzerinde baskıyı arttıracaktır. Mart ayında seçim var (belki devamında da erken seçim)! Bu arada dünyadan maalesef borç bulmak zorunda olan bir ülke olduğumuz için ve büyük MB’ler sıkılaştırmaya başladığı ya da başlayacağı için bir süre daha zor patikada devam etme ihtimalimiz artıyor.

Orta Vadeli Program (OVP ya da adı ne olacaksa) 20 Ekim’de geliyormuş. Eğer yapılan açıklamalar OVP’nin içeriği hakkında bilgi veriyorsa, yapılan açıklamalar ülkede döviz kullanımı azaltma, tasarruf etme, enflasyonu azaltma, başlamamış projelerin ertelenmesi, katma değer yaratılması (Doğru, yanlış, eksik, fazla, çare olur olmaz bilemiyorum. En azından OVP’yi okurum ama uzmanlar ne diyor onu okumak lazım ve tabi icraatı görmek lazım) gibi konulara odaklı. Daha öncede konuştuk Sinan Bey ile. Tüketici olarak elbette fahiş fiyat artışlarına karşıyım. Fakat üretici için fiyat artışının fahişliği tartışmalı bir konu, yani ölçmek zor. Bilemiyorum hangi sektör var ki girdi maliyetlerinde petrol, elektrik, doğalgaz, ithal malı vs. olmasın. Bakkal bile al-sat yapmasına karşın elektrik tüketiyor, ısınmak için doğalgaz tüketiyor, mal taşımak ve/veya işe gelip gitmek için arabaya biniyor, sosyal güvenlik priminin asgarisini ödemek için paraya ihtiyacı var, eczaneden ilaç alıyor vs. Umarım bu konuda hem üretici hem de tüketiciyi optimum düzeyde memnun edecek çözüm bulunur. Nasıl bir OVP beklediğinize göre pozisyonlama yapılabilir.

Öyle kritik bir yerdeyiz ki, TÜFE (Ağustos 2018-17,9) ve ÜFE (Ağustos 2018-32,13) arasında uçurum arttı. Eğer OVP’de tasarruf vs. olacaksa ve üretici enflasyonu bir şekilde fiyatlara fahiş anlamda yansıtmayacaksa (yukarıdaki tartışmaların tamamını kast ediyorum), bu durumda yatırım kim yapacak? Doğal olan özel sektörün yatırım yapması. Elbette inşaat yatırımı değil, makine-teçhizat vs. yatımı yapması gerekiyor. Peki özel sektör yenilik odaklı, katma değer yaratan yatırımları nasıl yapar. Bunun için elinde girdi olması lazım (sermayeyi kast etmiyorum). Bu girdi nasıl sağlanır? Benim bu konuda cevabım çok belli. Bakın şu bu listelerde (Global Innovation Index, European Innovation Scoreboard, Global Competitiveness Report, Doing Business, Gelir Eşitsizliği) veya benzerlerinde sıralamanın hangi kriterlere göre yapıldığı belli. Bunlarda yukarı çıkmamızı sağlayacak politikalar da belli. Bunlar hayata geçirelim, o istediğimiz yatırım su gibi akar buraya zaman içerisinde. Hadi daha avam konuşalım, petrol ya da bugün canımızı acıtan cari açık, işsizlik, döviz, enflasyon vs. şoklarına karşı şimdi olduğumuzdan kat ve kat daha dirençli oluruz. Bakınız Almanya, G. Kore vs.

Yenilik ya da inovasyon konusunda konuşursam susmam! Bıktırana kadar konuşurum. Bu yüzden boş verelim. Fakat “değer” kavramını biraz açmak istiyorum. Katma değer yaratalım da nasıl yaratacağız. Bakın bu konu uzmanları benden daha çok şey söyler ama basit bir denklem paylaşım ben sizle.

Değer= “Algılanan Fayda”/”Fiyat”

Yukarıdaki denkleme göre ya fiyatı düşüreceksiniz ya müşteri tarafından algılanan faydayı arttıracaksınız ya da her ikisini birden yapacaksınız. İşçilik maliyetiniz düşer, girdi (hammadde, enerji vs.) düşer, üretim yönteminizi geliştirirsiniz, satış maliyetinizi düşürürsünüz vs. ile fiyatı düşürürsünüz (karşımızda Çin varken bu konuda şansımız sınırlı). Algılanan Fayda peki nasıl artar. İsterseniz buna marka deyin. Yani Türkiye’de üretilmiş ya da Türk firması üretmiş ise bu mal/hizmet iyidir kavramını nasıl yaratacaksınız. Bunun cevabını işletmeciler mikro ölçekte verir. Fakat orman içinde ki bir tane ağacın özellikleri tüm ormanın karakteristiğini belirlemez. Bu yüzden yukarıda verdiğim endekslerde sıralamamızı yukarı çekecek politikaları uygularsak “algılanan faydayı” arttırırız ve değer yaratmış oluruz, aynı fiyatı düşürmek gibi.  

Genel

• Çin yavaşlama (-). İster kelebek etkisi deyin isterseniz başka bir şey. Çin öksürürse, gelişmekte olan ülkeler ateşli hastalığa yakalanabilir.
• Ticaret savaşları gerdi, geriyor (-): Ben hala ticaret savaşlarının bize olumsuz etki edeceğini düşünüyorum. Eğer ki biz uzaylılara satıyorsak ticaret savaşı bizi etkilemez.
• Petrol artıyor (-). Biz enerji ithal eden ülkeyiz.
• EMler hala iyi sinyal vermiyor (-).
• Kasım Geliyor: ABD seçimleri ve İran konusu (-)
• İdlib bilinmezlik devam ediyor (-)
• ABD gerilimi gündemde yok gibi. Bu arada borsa Cumhurbaşkanı’nın 23-27 Eylül'de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu ve 27-29 Eylül'de Almanya ziyareti sürecini izler gibi me geliyor.
• DXY, ABD 2 ve 10 yıllıklar (-)
• FED hala bana güvercin gelmiyor.
• Enflasyon (-)...Zamlar (-)...PMI (-)....Büyüme (-)...istihdam (-)...Tüketici güven endeksi (-)... Cari açık azalma (+)..ithalat azalma (+)..vergi gelirlerinde azalma (bu arada pompaya yansımayan zam diğer vergiler yoluyla ne kadar  alınır bilmiyorum).
• Ucuz iş gücü, turizm ve döviz sezonu bitti (-)
• Şirketlerden gelen olumsuz haberler (-). Şirketin kendisi (yöneticiler, çalışanlar vs.) ve ilişkide olduğu diğer taraflar (mal ve hizmet sağlayanlar, fason üretimini yapanlar, müşteriler, vergi verdiği kamu vs.) olumsuz etkileniyor. Umarım OVP’de şirketlerin borç yükü, verimlik, rekabetçiliği gibi konularda güzel şeyler yazılır ve en kısa zamanda uygulanır.
• Tahvil faizleri biraz düştü ama hala yüksek (-)
• Banka sendikasyonu vardı bu ay. En son okuduğum iki haber bu ve şu. Sendikasyon konusu bankacılık sektörü için gösterge olacak benim için diye konuştuk hala da öyle. Geçmişte olan genelde şöyle, sendikasyon kötü geçse bile 1-2 ay sonra tekrar düzelmiş.
• OVP (nötr). Okumak ve gaza gelmeden piyasa tepkisini ve uzmanları dinlemek lazım. Umarim güzel şeyler yazar ve en kısa zamanda hayata geçer. Yukarıda konuştuk zaten.
• TCMB toplantısı (+). Ne kadar arttıracak göreceğiz diye konuştuk. Kağıt üzerinde başka ama bana sorarsanız 6,25 puan değil 4,75 puan arttırdı realite de. Yukarıda konuştuk.
• Borsa ucuzzzz söylemi hala geçerli ama biz borsada neyi satın alırız. Büyüme, şirket karlılıkları ve alternatif getirinin ne olacağını. Belli şirketler para girişi oluyor ama endeksin tamamı için hala iyimser değilim. Tek derdim uzun vadeli birikimlerimin (hisse ve fon) sayısını arttırmak. Bu arada Twitter’da paylaştım. Umarım fonu çıkarJ.

Varantlar

Öncelikle şunu söyleyeyim:

Uyarı: “Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir”.

Siz kendi bildiğiniz doğruyu yapın! Yatırım tavsiyesi asla vermedim ve vermeyeceğim! Bu suçtur arkadaşlar, ayrıca bu işin vicdani tarafı da var. Ben sadece kendi bildiğimi göre karar alırım. Hiçbir uzman, web sitesi, yorumcu vs. güvenmem. Onlar yanlış ben doğru olduğum için değil. Herkesin parası kendine. Varantlar çok risklidir! Paranızla vezir veya rezil olabilirsiniz. Unutmayın ben alım-satım yapmayacağım artık, yukarıda belirttiğim gibi strateji belirleyeceğim. Piyasayı her gün eskisi gibi takip edeceğim ama al ya da sat tuşuna dokunmayacağım. Saha ve masa başı farklıdırJ

Benim yıllardır takip ettiğim stratejinin sonucu olarak öğrenebildiklerimi arkadaşımla paylaşıyorum. Madem öyle sizinle de paylaşım dedim. Yöntemi zaten blogun üstünde “Yöntem” kısmında görüyorsunuz. Çoğu varantçıdan farklı olarak varantı da mümkün olduğu kadar uzun vadeli oynarım.

Unutmayın her öngörü doğru çıkmaz. Yok böyle bir dünya bence. Ceteris paribus koşullarında öngörüde bulunulur. Basit bir hesap: Öngörülerin yarısı doğru çıksa yarısı yanlış olsa, yanlışlarda stop-loss yapılsa, doğrularda (yani haklı olan pozisyonlarda kalınsa) devam edilse para kazanılır. Bugüne kadar benim yaptığım bu. Az kayıp çok kazançla yola devam. Varant ve hisse arasında yorum yaparken farklı bakarım. Hissede %10 kazanırsanız bunun varantta kesin bir ölçütü yoktur. Aldığınız varanta göre kazancınız değişir. Tamamen uyduruyorum %50’de kazanabilirsiniz ne bilim %300’de. Tam terside geçerli tabi. Bu yüzden, yani varantlar riskli olduğu için ve parayı ağaçtan toplamadığım için, temkinli oynarım. Varantlar ile ilgili blogta 2-3 tane yazı var zaten “Yazılar” kısmında görebilirsiniz.

Aşağıda yazdıklarımı temenni, öngörü vs. diye görün. Sisteme yeni başladık ve bu hafta bir sonraki faza geçiyoruz. Riskli bir süreç yaniJ Yukarıda uyarı notunu okuduğunuzu düşünüyorum. Kendi bildiğinizin en doğrusu olduğu; paranın, kararın, zararın, karın, riskin size olduğun asla unutmayın derim naçizane olarak!

Sektörler	Bakış Açısı
Bankalar	Bankalar çok güzel bir hareket yaptı ama günü birlik hareketler dışında ben hala alıma destek vermeyi düşünmem. 2-3 haftadır kendilerine dip yapmaya çalıyorlar. Tüm bankalar için aynı düşünüyorum. TCMB faiz artışı sizce bankacılık sektörünü olumlu etkileyecek, görelim bakalım gelenek bozulacak mı diye! İş Bankası’nın geri alım programının etkisi var, farkındasınızdır.
Holdingler	KCHOL, Eylül varantlarımın süresi doldu. Hisse çok iyi gidiyor ama alım pozisyonumu Cuma kapattım. İçgüdüsel olarak biraz dinlenmek isteyebilir diye düşünüyorum. Şimdilik izlemeye aldım. SAHOL’da hala alıma dönmedim. Düşerse destek ol, artarsa girme modundayım hala. Şişe kritik yerlerde. Yani buralardan tepki de verebilir, biraz daha çekilebilir de.
Havayolları	Onların sezonu ama petrol konusu kritik. Ayrıca belli sektörlerde olduğu gibi ABD konusu da baskılıyor galiba. Bunlar için ekran başında olmadan bir karar veremiyorum.
İletişim	TCMB kararına ilk tepki verenlerden bir tanesi TTKOM’du. TCELL’de durum biraz farklı ama o da olumlu tepki verdi. Bunlar için herhalde hafta içi karar vermem gerekiyor.
Enerji	Ekim varantları çıkmadı, Eylül varantlarının bitmesine az kaldı. Bu yüzden ilgi alanımdan çıktılar.
Petro-Kimya	Petkim ilgi alanımda yataya bağlamış durumda. Petrol fiyatları Tüpraş’a yarıyor tabi. Tüpraş’ta alım pozisyonumu biraz daha koruyacağım. Petkim’de ise satışa daha yakınım ama bir hamlem olmadı henüz.
Demir-Çelik	Alım tarafına geçmedim hala, satış pozisyonumu koruyorum.
Beyaz-Eşya	Yine uzun süredir dip çalışması yaptı. Geçen hafta etki edecek etmenlerin bir kısmını yazdım. Yukarı yürüse alım tarafında olacağım. Aşağı kırarsa da satım tarafında olacağım.
Savunma-Teknoloji	Pozitife doğru kayıyorum. Fakat hareketi görmeden karar vermek istemiyorum.
Otomotiv	21’leri kendine dip yapmaya çalıştı” diye konuşmuştuk, 23leri de direnç modunda. 2-3 haftadır hareketler çok büyük. Bir hafta filan sakin olsa da anlasak yönümüzü. Beyaz eşya, otomotiv gibi sektörler de değişkenler genel hatlarıyla birbirine benzer (petrol, demir-çelik fiyatı, döviz kuru, banka kredisi oranları vs.).
Emlak	Sektör böyleyken neden çıktı anlamadım. Çok ucuz hikayesiyle çıkabilir. Fakat konut teşviği sınırlı sayıda konutu kapsıyor. Düşerse destek ol modundayım.
XU030	An itibariyle hala olumluyum ama özellikle petrol, ABD 10 yıllıklar, İran, Suriye vs. gibi riskler varken dikkatli olmak lazım
DAX	“Buralardan destek gelebilir. Şimdilik alıma bulaşma, düşerse destek ol” diye konuşmuşuz hala aynı görüşteyim. ABD tahvilleri uyarıyor yalnız.
FSX5E	Yukardakiyle aynı
NDX- SPX500	Yukardakilere göre daha iyi durumda. ABD tahvilleri oyunu bozmaz ise daha fazla yukarı hala gitmek istiyor.
NIKX	Artarsa destek ol, düşerse izle.
UKX	Düşerse deste ol, alıma bulaşma.
USDTRY- EURTRY	TCMB düşürdü, ABD varlıkları yukarı itiyor. Alıma dönmedim
XAUUSD	Düşerse destek ol, artışa bulaşma
BRENT	Artarsa destek ol, düşerse bulaşma.

Takvim

Pazartesi

• İşsizlik Oranı: Hisse bazlı etki beklemiyorum ama ekonomi nasıl gittiği konusunda fikir verecek. Umarım azalmıştır.
• Bütçe Faiz Dışı Dengesi: Azalma eğiliminde olmasını beklerim. Azalış TL’yi destekler etki yapabilir fakat tek belirleyici değil.
• AB’den TÜFE ve ÜFE gelecek. %2 ve üzeri ECB’nin elini güçlendirir. Bu bizim uzun vadede aleyhimize.

Salı

• OPEC toplantısı. Umarım petrolü arttırıcı bir şeyler konuşmazlar.

Çarşamba

• BOJ toplantısı var. Çok bir beklentim yok ama neme lazım.
• İngiltere’den enflasyon gelecek. GBPUSD vs. oynayanlar için önemli olabilir.
• ECB Başkanı Draghi konuşacak. Parite hareketlerine dikkat.

Perşembe

• OVP
• TÜİK-TCMB Tüketici Güven Endeksi: Umarım artmıştır. Artma TL’yi destekler etki yapabilir fakat tek belirleyici değil.
• OPEC toplantısı. Umarım petrolü arttırıcı bir şeyler konuşmazlar.

Cuma

• Almanya PMI verisi açıklanacakmış.

NOTLAR

- İnceleme yöntemi ve genel olarak kullandığım yaklaşımlar hakkında bilgi almak isterseniz lütfen bakınız: 

CANSLIM

DARVAS

SWING

- Sıkça sorulan sorulara bakmak isterseniz: SSS

- Bloga destek olmak için ADBLOCKER gibi reklam engelleyici programları bu sitede kapatmanız ya da işlevsiz (disabled) hale getirmeniz yeterli olacaktır.