Öncelikle belirtmek isterim ki yavaş yavaş BIST 100 dışındaki hisselere de bakmaya başlayacağım. Gözüme çarpanları sizinle paylaşmayı düşünüyorum.
KORDS
Mevcut durum ile ilgili yaptığım çalışmalardan aldığım notlar aşağıda:
- Net döviz pozisyonu –213.578.918.
- Hissedeki yabancı oranı ise son 7 gün içerisinde %47.58’den 47.80’e çıkmış.
- Şirket son 5 dönemde hep kar ile kapatmış yılı. Aşağıdaki grafikte değerleri görebilirsiniz.
- Benim analizlerime göre önemli dirençleri 7.48ve 7.87’de şimdilik.
- Hacim kutusundan çıkmış.
PETKM
Daha önce hisse ile ilgili notlarımı paylaşmıştım. Arzu ederseniz buraya tıklayıp görebilirsiniz. Bu yüzden sadece güncel grafiğini ve yabancı oranlarını paylaşacağım. Muhtemelen hacimdeki hareket hissenin yönünün belirlenmesinde etkili olacaktır diye düşünüyorum.
Bir önceki incelemede 24.01.2017’'yi baz alarak hissedeki yabancı oranına bakmıştım. Hissedeki yabancı oranı o tarihten bugüne 43.47’den 44.09’a çıkmış.
Grafikten de görüleceği hisse kutusundan çıkmış ama henüz sert bir hareket yapmamış. Sanırım hacim desteği olup olmayacağı kritik olacaktır.
TTRAK
Daha önce hisse ile ilgili notlarımı paylaşmıştım. Arzu ederseniz buraya tıklayıp görebilirsiniz. Bu yüzden sadece güncel grafiğini ve yabancı oranlarını paylaşacağım.
Bir önceki incelemede 18.01.2017’yi baz alarak hissedeki yabancı oranına bakmıştım. Hissedeki yabancı oranı o tarihten bugüne 70.44’den 69.86’ya düşmüş.
Hisse kutudan çıkar gibi yapmış ve sonra üst sınırında durmuş.
NOT: Veriler ve görseller “Matriks” programı kullanılarak üretilmiştir.
Sn Darvas aşağıdaki sunum başlangıcını bir süre önce bir etkinlikte kullanmıştım .. bloğunuza katkısı olabilir diye paylaşıyorum .. belki ilginizi çeker. slm bst
YanıtlaSilHajime Kitano Japonya … Mike Mayo ABD .. Graham Secker Avrupa piyasalarında ama özellikle borsalarında nokta atış öngörü ve teknik trend analizinin gelmiş geçmiş ustaları .. sadece teknik analize dayalı yatırım yapmanın da ne denli yanlış olduğunun en güzel örnekleri. Mike Mayo 1999 yılında banka hisselerinde çıkın öngörüsü verdiğinde piyasanın yüzde 99”u en savunmacı gördükleri bankalara sürekli al tavsiyesi veriyordu. Offence-defence anlayışını borsalara yerleştirenlerden. Kitano ve Secker en büyük türbülansın yaşandığı 2 piyasada yani Japonya ve Avrupa”da earnings based temel data ile beslenmemiş teknik analizin ne denli yanıltıcı olduğunu yatırımcılara gösteren analistler, değişkenlik göstermeye meyilli şartların çok güçlü gözüken bir hisse veya sektörü nasıl bir anda allak bullak edebileceğini ispatlamış analistler. Sadece temel pencereden bakanların bir sürü bahanesi olduğu söylenir .. doğrudur da … fiyatlanmıştı zaten .. düzeltmesi gelmişti dış etkenler .. vs … .. sorun zaten sadece bir pencereden bakmak .. çok değişkenli piyasaya çok katmanlı bakış gerekir diyor uzmanlar.Hayatın heryerinde .. politikaya da ekonomiye de tek bir pencereden bakarsanız çok yanılırsınız … Sadece teknikle bakanların da bahanesi boldur..trendi bozulmuş dış etkenlerden .. kanaldan çıkamamış .. spek baskılıyor ondan .. ayı tuzağına düşmüş yoksa çoktan direncine yanaşırdı bak orda gösterdim .. spek hem alış hem satış giriyor yoksa grafiği tamam .. tobo oluşuyordu yabancı sattı .. … x”yi geçerse güzelleşir ama geçer mi onu bilemem işaretledim 3.85te güçlü direnci var Borsayı bilmem ama farklı pencereden bakabilen insanlar yaşamda çok daha kazançlı çıkıyor .
Gerçekten çok teşekkür ederim Sn. Aym.
YanıtlaSilBenim zaten rahatsız olduğum bir durumu siz çok daha teknik olarak açıklamışsınız. Temel vs. teknik tartışmasını kimin kazanacağının nasıl bir önemi var KY için gerçekten merak ediyorum. Yok “temel tekniğe uyar”, yok “gözüne çapak kaçmış kurbağa formasyonu”, yok “fiyatlanmıştı zaten…” vs. Bunlardan bir tanesini holigan gibi savunmak neyi getirecek merak ediyorum. Borsayı ben para kazanmak için oynuyorum her yatırımcı gibi. Elbette haklı çıkmak vs. insanın hoşuna gidiyor ama zafere giden her yol mubahtır yaklaşımın ya da “ben ne muhteşemim gördün mü” minvalinde yaklaşımları da gerçekten sevmiyorum. Evet! borsa oynamak ya da yatırım yapmak stresli bir iş ama keyif almazsan her iş gibi bu işte yürümez.
Velakin, sizinle aynı görüşü paylaşıyorum. Marifet her ikisini (temel-teknik) de birleştirerek hamle yapabilmek. Her gün bilemeyiz ama mevcut durum itibariyle örneğin Barca gibi oynayabiliriz. Yani bir sistemimiz vardır ama rakibe göre de sistemde ufak oynamalar yapabiliriz. Sanırım bu yüzden özetle “Techno-Fundamentalist” yaklaşımı aynı size olduğu gibi bana da çok çekici geliyor.
Tabi bunu tüm hayta yayanla yaymayan arasındaki fark galiba “birey” olmak ya da olmamak arasındaki fark veya hayata çok katmanlı bakmak ya da bakmamak gibi bir şey. Syg.