Sosyal Medya ve Hisse Hareketleri
Web sayfaları ve sosyal medya aracılığıyla her gün milyonlarca yazı, resim, video vs. paylaşılıyor. Sürekli olarak hükümet şu kararı aldı, firma bunu yaptı gibi bir çok bilgi adeta bizi bombalıyor. Acaba hisse fiyatları bu bilgi bombardımanından nasıl ve ne zaman etkileniyor?
Firmaların büyük veri (big data) kullanarak tüketicilerin istemediği (ihtiyaç duymadığı) şeyleri almasını sağlaması ya da daha fazla ücret ödemeye ikna etmesi artık bilinen bir gerçek. Fakat aynı silah bazen geri tepmekte ve firmaların hisselerinin fiyatlarının düşmesine/artmasına veya itibarının zedelenmesine de yol açabilmektedir.
Örneğin 2010 senesinde QANTAS havayollarına ait bir uçağın düştüğüne dair atılan tweetler, şirketin hisselerinin çok önemli oranda düşmesine yol açmıştı ya da Associated Press’in hacklenen Twitter hesabından atılan Obama Beyaz Saray’daki yaşanan patlama sonucu yaralandı tweeti, S&P 500’ün saniyeler içerisinde %0.9 düşmesine yol açmıştı.
Finextra Research’ın 2014 yılında İngiltere’da yaptığı ankete göre hisse alıp satanların (örneğin aracılar) %62’si sosyal medya ile hisse fiyatları arasında ilişki olduğunu inandığını belirtmiştir. Esasında bu anket sonuçları yapılan çalışmaları doğrulamaktadır. Cornell’in “Twitter Mood Predicts the Stock Market” çalışması, toplumun modu ya da ruh hali ile Dow Jones Endüstri Ortalaması (Dow Jones Industrial Average ) arasında güçlü bir ilişki bulmuştur. Hatta %87.6 doğruluk payı ile Dow Jones Endüstri Ortalaması’nın kapanış fiyatını tahmin etmişlerdir.
California Üniversitesi’ndeki araştırmacılar Predicts The Future of the Stock Market adını verdikleri bilgisayar modeli aracılığıyla, diğer bilgisayar modellerine göre %11 oranında daha başarılı şekilde hisselerin bir sonraki gün hacmini ve değerini tahmin etmişlerdir.
O’Connor yaptığı çalışmada, Nike, Coke ve Starbucks’ın Twitter takipçileri, Facebook fanları, YouTube sayfa ziyaretçisi sayısı ile bu firmaların hisse fiyatları arasında doğrudan istatiksel ilişki bulmuştur.
Jiao ve arkadaşlarının yaptığı araştırmaya göre sosyal medyada çok konuşulmaya başlayan bir hisse, takip eden ayda çok fazla alım satıma (hacim) konu olmakta hareketlenmektedir (momentum). Sosyal medyanın tersine geleneksel medyada (televizyon, gazete vb.) konuşulan bir hisse ertesi ay çok az alım satıma (hacim) konu olmakta hareketlenmektedir (momentum). Diğer bir ifadeyle, Twitter’da fazlaca konuşulan hisse, bir sonraki ay hareketliliğinde ortalamasına göre %50 ve hacminde ise %25 oranında artış olmaktadır.
Bu tip olumsuzlukların yaşanmaması için çeşitli önlemler alınmıyor değil. Örneğin Avusturalya Borsa’sı (ASX), hisseleri işlem gören firmaların sosyal medyayı yakından takip etmelerini ve hisse senetleriyle ilgili her türlü haberi sosyal medya aracılığıyla duyurmalarını yasal olarak zorunlu hale getirmiştir. Yatırımcıları korumak, pazarın doğru işlemesini sağlamak gibi görevleri olan U.S. Securities and Exchange Commission, firmaların Facebook ve Twitter dahil hangi sosyal medya aracını nasıl kullanacaklarını düzenlenmiştir.
Fakat insan oğlunun aç gözlülüğü ya da kısa yoldan zengin olma hayali bitmediği sürece değişen pek bir şey olmayacak galiba. Esasında Jesse Livermore’un bu konuda çok güzel bir sözü var: Wall Street’te ya da hisse spekülasyonunda değişen hiçbir yoktur. Geçmişte ne olduysa aynısı defalarca tekrar olacaktır. Çünkü insanın doğası ve hisseleri değişmiyor.
0 yorum :
Yorum Gönder